Genel anlamda standart, tekrarlandığında yarar sağlayan kurallar setidir. Genelde farklı ürün ve uygulama için hazırlanan standartlar farklı paydaşlardan oluşan bir komite tarafından oluşturulur ve takribi 5 senelik periyotlar sıklığında güncellenir. Yerel kanunlarla zorunlu tutulmadığı sürece standartlara uyumluluk gönüllülük esasına göre uygulanır.
Veri Merkezi Fiziksel Altyapısı yaklaşık 15- 18 farklı sistemin bütünleşik çalışması ile sağlanır. Elektrik, mekanik, ağ, güvenlik gibi disiplinlerin uygulama standartları yanında ürünlerin de standartları oldukça yeterli sayıda referans dokümantasyonu oluşturur.
Bilgi Teknolojileri, her kurumun varlık temelini oluşturmaya başladığında veri merkezi fiziksel altyapısının sağladığı değerlerin en üstüne “iş sürekliliği” çıkmıştır ve günümüzde gittikçe artan bir ihtiyaç olarak önemi artmaktadır.
2000’li yılların başında başlayan bu süreçte, doğal olarak veri merkezi sektöründe iş sürekliliği ihtiyacına yönelik bir standart veya en iyi pratikler gereksinimi ortaya çıkmıştır. Bu açığı dolduran standart, gerçekte veri merkezi iletişim (ağ) gerekliliklerini tanımlayan TIA – 942 (Telecommunications Infrastructure Standard for Data Centers, 2005) standardı olmuştur. Bu standart iki bölümden oluşur. Normatif kısmı veri merkezinde ana fiberden beyaz alanlardaki sunuculara kadar ağ topolojisini ortaya koyarken; bilgi verici kısmı (informative), veri merkezi fiziksel altyapısını dört seviyeli şekilde (Tier) tarif etmektedir.
Uptime Institute, 2000’li yılların başında çok önemli bir standardın altına imza atıyordu: Hata Toleranslı Güç Kaynak Uyumluluğu (Fault-Tolerant Power Compliance Specification v.2.0). ITI (Information Technology Industry Council) BT cihazlarda kullanılan güç kaynaklarının enerji kalitesizliğine karşı duyarsızlığını bir eğri ile standartlaştıktan sonra Uptime Institute bu kritik cihazların iş sürekliliğini güç beslemesi konusunda garanti altına alan bu çalışmayı yayınladı. Bağımsız danışmanlıklarını yaptıkları tüm BT donanım sağlayıcı şirketler başta olmak üzere, BT endüstrisi bu özelliği yeni ürün gamlarına entegre ettiler.
Uptime Institute, TIA-942’de bahsedilen ve bir kontrol listesi şeklinde geliştirilen veri merkezi fiziksel altyapı koduna karşılık felsefi bir yaklaşım ile işletme koşullarını da içine alan bir Tier sınıflandırması ortaya koydu ve 2009 yılında bunu profesyonel servisleri ile sektöre sundu. Bu standart sadece topolojik normları ortaya koyuyor ve tasarım kriterlerini test edilebilir yapıya indirgeyebiliyordu. Üstüne de net kriterler ile ortaya konan standarda uyumluluk için sertifikasyon hizmetleri sağlıyor ve hem düşünce lideri hem de ticari kazanç sağlayan uluslararası bir kuruluş olarak göze batıyordu.
Bu durum, büyük BT liderleri de dahil tüm veri merkezi fiziksel altyapı sektöründe tasarım ve uygulama yapan firmaları sarstı. TIA-942 standardındaki bağlayıcı olmayan (informative) bölümden esinlenerek edindikleri tecrübeleri bağımsız olarak pazarlarken uluslararası bir otoriteye boyun eğmek gerçekten ezber bozuyordu. Özellikle Almanya merkezli Avrupa Sektörü, Uptime Institute’ü ticari olmakla suçlarken sağladığı değeri küçümseyerek mevcut konumlarını korumak istediler. Bu şirketler, kendi ülkelerinde her ne kadar direnseler de uluslararası pazarda bu yeni standarta boyun eğmek zorunda kaldılar.
Almanya’da TÜVİT kuruluşunun uzun yıllar boyunca, özellikle Almanca konuşan ülkelere odaklanarak, IT Güvenilirliği konusunda uzman kadrosu ile hizmet verdiği göz ardı edilmemelidir. 2002 yılından başlayarak Veri Merkezi Kritik Altyapısı konusunu da kapsayan kendi oluşturdukları “Trusted Site Infrastructure (TSI)” kodunu kullanarak hizmet vermişlerdir. Günümüze EN50600 Avrupa Veri Merkezi Standardını da referans almaktadırlar. Bu kuruluş çok bilinmese de ülkemizde de faaliyet göstermektedir.
Uptime Institute’un bu küresel atılımına cevap yine A.B.D.’li kuruluşlardan geldi. Bir ara TIA-942 standardını oluşturan “Telecommunications Industry Association”, Uptime Institute ile standart uyumlaştırma çalışmasına başladıysa da anlaşma sağlanamadı.
Daha sonra bir başka A.B.D. kuruluşu “Building Industry Consulting Service International” (BICSI), “BICSI 002-2011, Data Center Design and Implementation Best Practices” veri merkezi altyapı en iyi pratiklerini yayınladı. BICSI de Uptime Institute gibi profesyonel servislerini sektöre sunmaya başladı. Günümüzde 2019 sürümü yayınlanmıştır.
“BICSI 002-2019, Data Center Design and Implementation Best Practices” standardı gerek Uptime Institute standartlarının odaklanmadığı gerekse TIA-942 standardında değinilmeyen konuları kapsamlı bir çerçevede bütünsel olarak ele alması çok olumlu olmuştur. Bu standart, tesis gerekliliğinden zayıf akıma kadar farklı konularda ister ve tavsiyeleri içermektedir.
Görürsünüz bir Avrupalı nasıl bir veri merkezi standardı yaratır diye yıllardır dillendirilen ama bir türlü yayınlanamayan “EN 50600″ standart seti sonunda 2014 yılında ortaya çıktı, 2019 yılında yenilendi. BICSI 002 gibi EN 50600 uçtan uca veri merkezi tesisinden elektro-mekanik sistemlerine kadar envanterinde olan EN uygulama ve ürün standartlarını da referans veren bir yapıda yayınlanmıştır. Uptime Institute’un bölgelerine olan girişini önlemek için profesyonel servisleri verecek kuruluşlardan biri TÜVİT gibi gözüküyor, ama onlar da kendi kodlarından tamamen vazgeçemeyecekleri söylüyorlar. Standart gerçekten Avrupalı, jeneratör kullanmadan da Class 4 (Tier 4) veri merkezi altyapısının gerçekleşeceğini iddia edecek kadar yenilikçi (!).
Ve International Data Center Authority (IDCA) yeni göze çarpan, başka veri merkezi altyapısı standartı konusunda çalışan bir kuruluş. WEB sayfasını ziyaret ederseniz çok ses getirme azminde olduğunu görürsünüz. Onların da eğitim ve sertifika profesyonel servisleri yolda.
Veri Merkezi Fiziksel Altyapı konusunda ASHRAE‘nin (American Society of Heating, Refrigerating and Air-Conditioning Engineers) komitesi olan “Technical Committee (TC) 9.9 Mission Critical Facilities, Data Centers, Technology Spaces, and Electronic Equipment”, veri merkezi mekanlarının hava şartlarını cihaz gerekliliğine göre belirleyen ve verimlilik konusunda çalışmalar yapan otoritedir. Thermal Guidelines veri merkezi soğutma kriterlerinin en net ortaya konulduğu ünlü referanslarından biridir.
Verimlilik konusunda da Green Grid, standart yayınlayan ve geliştiren önemli bir kuruluş. Altyapı verimliliğini şu anda BT cihazlarını da kapsayacak yeni bütünsel yaklaşıma kavuşturmak ile meşguller.
İlk başta söylenildiği gibi tüm standartlar, tekrarlandığında yarar sağlayan kurallar grubudur, Standartlar akademik olduğu kadar ticari kaygılara göre hazırlanır. Endüstriyel standart hazırlama komitelerini oluşturan üyelerin bazıları bilindik üretici firmalardır ve bu teknoloji gelişimi için beklenen doğal bir yapıdır. Standartlar ortalama beş yılda bir yenilendiğinden daima geriden gelir. Yenilikçi bir çözümün bir standartta tanımlanması hem kamuoyunun ilgisini hem de standart oluşturma gündemini yakalaması ile mümkün olur.
Tek bir standarda yakın olmak, onun taraftarlığını yapmak Otomatica’nın kesinlikle gündeminde değildir. Otomatica, sağladığı çözüm ve hizmetleri müşterilerine değer katacak “bilgiler” ışığında oluşturmakta ve sağlamaktadır. Bu “bilgi” kaynağının başında standartlar gelmektedir.